31 Mart 2013 Pazar
30 Mart 2013 Cumartesi
28 Mart 2013 Perşembe
Köpeklerden Alınması Gereken 10 Ders
1- Köpeğin, insanlar arasında (genellikle) kadir ve kıymeti yoktur. Bu “Miskinlerin” halet ve özelliklerindendir.
2- Köpeğin ne malı, ne serveti ne de mülkü vardır. Bu “Mücerretlerin” sıfat ve özelliklerindendir.
3- Köpeğin kendisine ait belirli bir yeri ve yuvası yoktur. Her nereye giderse orada konaklar. Bu “Mütevekkillerin” sıfat ve özelliklerindendir.
4- Köpekler çoğu vakit açtırlar. Bu “Salihlerin” sıfat ve özelliklerindendir.
5- Köpekler, sahibinden kırbaç yese bile yine de sahibinin evini terk etmemektedir. Bu “Müritlerin” sıfat ve özelliğidir.
27 Mart 2013 Çarşamba
24 Mart 2013 Pazar
Vaaz Programı
Açıklama: Kur'an-ı
Kerim Meali içerisinde herhangi bir kelimeyi aratabiliyorsunuz ve size
arattığınız kelimelerin geçtiği ayetleri listeliyor.
Ekran Görüntüsü:
Namazların beş vakit oluşu
İslâm'ın beş temel esasından biri olan
namaz, günün belli zaman dilimleri içerisinde yerine getirilmesi gereken bir
farzdır. Vakit namazın şartlarından biri ve farz olmasının sebebidir. Yüce Allâh
Kur'an'da, "Şüphesiz namaz vakitli olarak farz kilindi" (Nisa 4/104)
buyurulmaktadır. Bu nedenle, namazların vakitlerinden önce kılınması caiz
olmadığı gibi, vaktinden sonraya bırakılması da caiz değildir.
Kur'an-ı Kerim'de beº vakit namazdan söz
edilmedigi ileri sürülerek, günde beº vakit namazin farz olmadigini iddia
edenler bulunmaktadir. Öncelikle, şunu belirtmek gerekir ki, hadisler olmaksizin
Kur'an'ın doğru anlaşılması mümkün değildir. Kur'an'da namaz vakitlerinden
açıkça bahsedilmediği gibi, nasıl kılınacağı da bildirilmemiştir. Namazın nasıl
kılınacağını ancak hadislerden öğrenebiliriz. Aynı şekilde namazların vakitleri
de Hz. Peygamber tarafından gösterilmiştir:
Cebrâil (a.s) Hz. Peygamber'e gelerek
namazı bir defa ilk vakitlerinde, bir defa da son vakitlerinde kıldırarak
namazın vakitlerini göstermiştir (Müslim, Salât, 138). Hz. Peygamber de ashabına
bu vakitleri bildirilmiştir (Müslim, Mesacid ve Mevâdiu's-Salât, 138). Asr-ı
saadetten günümüze kadar da namaz vakitleri 5 olarak kabul edilmiş ve öylece
kılınmıştır. Namaz vakitlerinin bundan aşağı olduğunu söyleyen çıkmamıştır.
22 Mart 2013 Cuma
19 Mart 2013 Salı
Şefaat Nedir ? Kimler Kimlere Şefaat Edecek ?
Dini bir terim olarak “ahirette peygamberlerin ve kendilerine şefaat yetkisi verilen kimselerin, bir müminin günahlarının affedilmesi veya daha yüksek derecelere ulaşması için Allah’a yalvarmaları, dua etmeleri, aracı olmaları” demektir.
Kimler Şefaat Edecek ?
Büyük âlim ve velilerden Emir Hüsrev Dehlevi (rahmetullahi aleyh) hazretlerine, bir gün sevdikleri;
- Efendim kıyamet günü şefaat olacak mı? diye sordular.
Cevabında;
- Evet, o gün şefaat olacaktır, buyurdu
- Kimler şefaat edecek efendim?
- Kıyamet gününde, her Peygamber şefaat edecektir. Ayrıca âlimler, şehitler, salihler, sonra Kur’an-ı kerimi tecvid ile, teganni etmeden ve Allah rızası için okuyan hafızlar ve küçük çocuklar şefaat edecektir.
Ve ilave etti:
- Çocukların cenaze namazını kılarken; “Yâ Rabbi. Bu çocuğu bize şefaatci eyle” diye dua etmelidir.
17 Mart 2013 Pazar
8. Abdestin tam olup olmadığı konusunda vesvese
Vesvese, nefs ve şeytanın meydana getirdiği iç karışıklığı, aslı olmayan ihtimaller, kuruntular demektir. Çok kere abdest ve guslün tamam olup olmadığı şeklinde görülmekte, elde olmayan kötü ve yanlış düşünceler şeklinde de olabilmektedir.
Vesvese sebebi ile, gusül ve abdestin
tekrarlanması gerekmez. Vesvese gelse bile abdest ve gusle devam
edilmelidir.
Kişi vesveseye itibar etmemeye çalışmalı,
içe doğan şüphe ve tereddüt hallerinin asılsız olduğunu kendine telkin etmeli,
ayrıca zaman zaman Felak ve Nas Surelerini okumalıdır.
14 Mart 2013 Perşembe
13 Mart 2013 Çarşamba
12 Mart 2013 Salı
6. Çorap Üzerine Mesh
6. Çorap Üzerine Mesh
Mestler üzerine meshin caiz olmasının
şartları arasında; mestlerin bağsız olarak ayakta durabilecek kadar katı olması,
içine su almaması ve normal yürüyüşle en az 12 bin adım (yaklaşık 5 km.) veya
daha fazla yürüyüşe dayanıklı olması yer almaktadır. Bu şartları taşıyan
çorapların üzerine meshetmek caizdir. Bu nitelikleri taşımayan çorap üzerine
meshedilmez.
Bunun yanında, mestler üzerine giyilen
çoraplar, ince olup, abdest alırken üzerine meshedildiğinde altına ıslaklığı
geçirirse, üzerine meshedilmesinde sakınca yoktur. Mest üzerine giyilen çorap
altına ıslaklığı geçirmediği takdirde üzerine meshedilmesi caiz değildir.
11 Mart 2013 Pazartesi
10 Mart 2013 Pazar
Sargı Üzerine Mesh
Vücudun herhangi bir yerinde kırık, çıkık
veya yaradan dolayı sargı bulunduğunda, abdest alırken veya guslederken bu sargı
çözülerek altı yıkanır ve yaranın üstü meshedilir. Ancak sargının çözülmesinin
zararlı olması halinde çözülmeyip üzerine meshedilebilir. Sargının çoğunluğunun
sadece bir defa meshedilmesi yeterlidir. Yapılan bu mesh, o uzvun hükmen
yıkanması sayılır. Hatta meshetmenin de zararlı olması halinde, bundan da
vazgeçilebilir. Sargının abdestsiz veya cünüp iken sarılmış olması meshe engel
olmadığı gibi belirli bir süresi de yoktur; yara veya kırık iyileşinceye kadar
devam eder.
Sargıya meshettikten sonra bu sargı
değiştirilirse veya sargı düşerse, mesh bozulmaz; iade edilmesi de gerekmez.
Ancak, yaranın iyileşip sargının çıkarılması halinde, mesh bozulur. Yara
iyileştiği halde, sargı olsa bile mesih bozulur. Bu durumda, yaraya zarar
vermeden sargı çözülerek altının yıkanması gerekir.
8 Mart 2013 Cuma
4. Tuvalette abdest alınabilir mi?
Tuvalette abdest alınmasında bir sakınca
yoktur. Ancak böyle yerlerde besmele, zikir ve duaların içten söylenmesi uygun
olur.
7 Mart 2013 Perşembe
3. Özürlünün abdesti ve özrü sebebiyle elbisesine bulaşan necasetin hükmü.
Dinmeyen burun kanaması, yaradan kan
sızması, idrar tutamama, devamlı kusma, hayız ve nifas dışındaki kadınların
akıntısı gibi bedenî rahatsızlıklar, en az bir namaz vakti süresince devam
etmesi halinde özür olarak kabul edilmiştir. Böyle olan kimseye de mazûr denir.
İslâm dini kolaylık dinidir; kişiye gücünün
üstünde yük yüklemez. Bu nedenle özürlü sayılan kişilerin ibadetlerini yerine
getirebilmeleri için onlara kolaylıklar getirmiştir. Özürlüler, her vakit için
abdest alır ve mazeret teşkil eden rahatsızlığından başka abdest bozan bir hal
meydana gelmedikçe bu abdestle o vakit içerisinde dilediği gibi namaz kılar,
Kur'an-ı Kerim okur ve diğer ibadetlerini yaparlar. Namaz vaktinin çıkmasıyla
veya başka abdest bozan bir halin meydana gelmesiyle özürlü kimsenin abdesti
bozulur.
Özür, bir namaz vakti boyunca hiç meydana
gelmezse, özür ortadan kalkmış olur ve o kimse özür sahibi olmaktan çıkar.
Özürlü kimseden akan kan, irin, idrar gibi
şeylerin çamaşıra bulaşması halinde, bundan kaçınılması mümkün değil ve
temizlendiğinde tekrar bulaşacaksa yıkamadan namaz kılınabilir. Fakat tekrar
bulaşmayacaksa, yıkanması gerekir.
6 Mart 2013 Çarşamba
5 Mart 2013 Salı
2. Abdest uzuvlarında yara veya hastalık bulunması halinde nasıl abdest alınır?
Abdest uzuvlarından birinde yara veya
hastalık bulunan kişi, bu organın yıkanması zarar verecekse, yıkamayıp ıslak
elle mesheder. Mesh edilmesinin de zarar vermesi durumunda, bu da yapılmaz. Bu
rahatsızlık abdest veya gusül uzuvlarından çoğunluğunda ise, abdest veya gusül
yerine teyemmüm edilmelidir.
4 Mart 2013 Pazartesi
3 Mart 2013 Pazar
1. Saç boyası, kına, ruj, oje, jöle gibi makyaj malzemeleri abdest ve gusle mani midir?
Abdest alırken, yıkanması gereken
uzuvlardan birinde kuru yer kalırsa, abdest sahih olmaz. Gusülde ise vücutta,
suyun ulaşabildiği her yerinin yıkanması gerekir.
Bu itibarla, abdest veya gusül alacak
kimsenin, yıkanması gereken uzuvlarında, suyun altına ulaşmasına engel olacak
bir tabaka bulunmamalıdır. Oje gibi vücut üzerinde tabaka oluşturup da suyun
bedene ulaşmasına mani olanlar abdest ve gusle manidir. Abdest veya gusülden
önce bunların çıkarılması gerekir. Buna karşılık, tabaka oluşturmayan saç
boyası, kına gibi makyaj malzemeleri abdest ve gusle mani değildir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)