TÜRKİYE'DE EHLİ SÜNNETİ SARAN TEHLİKELER!
Bu
yazımda, olanca gayretimi sarf ederek düşmanlığa, kine, nefrete, fitne
ve fesada sebep olacak kelimeler kullanmaktan kaçındım. Objektif olarak
birtakım realitelere dikkat çekmek istiyorum.
Konu şudur: Türkiye’de türeyen İslami hizipler, fırkalar… kamplaşmalar… Şimdi madde madde konuya giriyorum:
1. YOĞUN ŞİİLİK PROPAGANDALARI, ŞİİLEŞTİRME FAALİYETLERİ:
Şiileştirme
propaganda ve faaliyetleri sadece bizde yapılmıyor, çoğunluğu
Müslümanlardan oluşan, hatta Müslümanların azınlıkta olduğu ülkelerde de
yapılıyor. İslamcı iktidarın engin hoşgörüsü sayesinde yakın zamanda
Türkiye’de beş yüze yakın Şiî camii yapılmıştır. Komşu bir devlet (iran) Türkiye Alevilerini Caferi mezhebine sokmak istemektedir.Alevilerin
daha dindar Müslümanlar olmalarını istiyorsak, onların fıkıh konusunda
Ehl-i Sünnete yaklaşmaları için çalışmamız gerekir. Şiileştikleri
takdirde, Pakistan’da olduğu gibi kutuplaşmalar ve çatışmalar olmasından
korkulur. Şu hususu da belirtmek isterim ki, Sünnilik ile Şiilik
arasında usule dair büyük ihtilaflar ve uçurumlar bulunmaktadır. Safevi
zihniyetli ve meşrepli Şiiler, Sünnilere iyi gözle bakmazlar.
Onlarda
takiyye ve kitman namaz gibi farz olduğu, takiyye ve kitman yapmayanın
dinden çıkmış olacağına inandıkları için dini konuları, bilhassa
ihtilaflı meseleleri onlarla açık, samimi, şeffaf bir şekilde tartışmak
mümkün değildir. Şu hususun da altını çizmek gerekir: İran’da en az
yirmi milyon Sünni Müslüman yaşamaktadır ve onlar din konusunda büyük
baskılar altındadır.
Tahran’da
500 bin Sünni yaşamasına rağmen onlara Cuma namazını kılacakları Sünni
camii yapmak izni verilmemektedir. Şii makamlar onların cami isteklerini
şu gerekçeyle reddediyorlar: Cami mi yok?.. Buyurun gelin, ibadetinizi
mevcut (Şiî) camiler(in)de yapın… Peki o zaman Türkiye’de niçin Şii
camileri yapılıyor? Cami mi yok, buyursunlar onlar da Sünnî
camiler(in)de namaz kılsınlar.